Gerçek bir hayat hikayesinden tam olarak uyarlanamamış bir film..
İkinci Dünya Savaşı üzerine bugüne kadar pek çok film çekilmiş ve bugünden sonra da pek çok film çekilecek gibi görünmektedir. İşte Amerikalı yazar Laura Hillenbrand'ın aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanan Unbroken / Boyun Eğmez filmi de bir İkinci Dünya Savaşı filmi.
İkinci Dünya Savaşı üzerine bugüne kadar pek çok film çekilmiş ve bugünden sonra da pek çok film çekilecek gibi görünmektedir. İşte Amerikalı yazar Laura Hillenbrand'ın aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanan Unbroken / Boyun Eğmez filmi de bir İkinci Dünya Savaşı filmi.
Filmde İtalyan asıllı Amerikalı olimpiyat koşucusu Louis Zamperini'nin gerçek hayat hikayesi anlatılmaktadır.
Burada savaşla ilgili kim haklı kim haksız muhabbetine girmeden sadece filmle ilgili düşüncelerime yer vermeye çalışacağım. Ancak sonuçta filmin bir Amerikan filmi olduğunu ve doğal olarak pek çok şeyin taraflı olarak anlatılmış olabileceği gerçeğini de hatırlatmak isterim.
Neyse gelelim filmimizin konusuna. İtalyan asıllı bir ailenin üç çocuğundan biri olan Louis Zamperini, küçüklüğünde ele avuca sığmaz bir çocuktur. Ancak suça meyilli yapısı nedeniyle başını sürekli olarak belaya sokmaktadır. Bu arada ağabeyinin yönlendirmesi ile koşmaya başlar. Kısa zamanda rekorları kırmaya başlayan Louis, 1934 Berlin olimpiyatlarına katılmaya hak kazanır. Louis'nin asıl amacı 1938 Tokyo olimpiyatlarında altın madalya kazanmaktır. Ancak İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile gelecek planları suya düşen Louis orduya katılır. Görevli olduğu uçak, bir keşif görevi esnasında düşer. 47 gün okyanusta küçük bir botta iki arkadaşı ile birlikte hayatta kalmayı başaran Louis, en sonunda kurtulduk derken bu sefer de Japonlara esir düşer. Yaklaşık olarak 4 yıl esir kamplarında insanlık dışı muamelelere maruz kalan Louis, savaşın bitmesi ile birlikte ülkesine geri dönmeyi başarır.
Film; vizyona girmeden önce, filmle ilgili bilgiler yayılmaya başladığında ve sonrasında filmin fragmanını izlediğimde, konu olarak çok ilgimi çekmişti. O gazla gidip kitabını aldım ve filmi izlemeden önce kitabı bitirmeyi başardım. Yorumlarımı da az çok ve ister istemez kitapla karşılaştırma şeklinde yapacağım.
Yaklaşık olarak 700 sayfayı bulan kitap, o kadar iyi bir hikaye anlatımına sahip ki kitabı elinize aldığınızda sonunun nasıl geldiğini anlamıyorsunuz. Hikaye anlatımının gerçek resimlerle desteklenmesi ise hikayenin etkililiğini üst seviyeye taşıyor. Louis Zamperini'nin daha çocukluktan gelen ve Boyun Eğmez adını almasını sağlayan özellikleri ( asla vazgeçmemesi, inatçılığı, azimliliği, çalışkanlığı ve yaramazlığı ) o kadar detaylı ve derinlemesine bir şekilde anlatılıyor ki kendisinin bu ismi sonuna kadar hak ettiğini anlıyorsunuz. Ancak maalesef film ile Louis Zamperini'nin çocukluğuna çok az yer verilmiş olması belki de filmin en olumsuz yönü olarak karşımıza çıkıyor. Karakteri ortaya koyabilmek için en önemli yıllar olan çocukluk yılları adeta es geçilmiş ve film doğrudan savaş ile başlamıştır. Diğer taraftan kitabın en çarpıcı bölümlerinden biri olan 47 günlük bot macerası da yine son derece duygusuz şekilde bizlere aktarılmıştır. Ayrıca Louis Zamperini'nin uçağının düşmesi ile birlikte ailesinin içine düştüğü durum, aile üyelerinin Louis'nin öldüğüne inanmamaları, O'nun inatçılığı sayesinde her türlü güçlüğü yeneceğine olan inançları kitap ile okuyucuya çok sağlam bir şekilde aktarılmış olmasına rağmen, bu bölüm filmde hiç yer almamıştır. Son olarak esir kampında geçen bölüm ise yine son derece duygusuz bir şekilde beyazperdeye aktarılmıştır düşüncesindeyim. Kısacası hikaye güzel olsa da duygu tam olarak ekrana aktarılamamıştır. Filmi izlerken bir türlü kendinizi Louis yerine koyamıyorsunuz.
Tamam, 700 sayfalık bir kitapta anlatılan hikayenin iki saat gibi kısa sayılacak bir zamanda anlatılması gerçekten de zor bir iştir. Ancak kitap senaryolaştırılırken yapılan yanlış tercihler, sağlam bir hikayenin adeta heba olmasına neden olmuştur. A Beautiful Mind, The Hurricane, The Theory of Everything, Enigma gibi pek çok gerçek hayat uyarlaması mükemmel filmlerin yanında bu film maalesef biraz sönük kalmıştır.
Sonuç olarak kitabı okumuş birinin çok beğenmeyeceği bir film olmuştur. Ancak kitabını henüz okumadıysanız, filmi izlediğinizde beğeneceğinizi düşünüyorum. Yine izlenmesi gerekir düşüncesindeyim.
0 yorum :
Yorum Gönder