Klasik korku ögelerinden biridir palyaço. Her ne kadar kültürümüzde pek yeri olmasa da Amerikan sinemalarından aşinayız kendilerine. Çocukları eğlendirir diye bilirdik ama nereden bilirdim zamanında mutasyona uğradığını. Mutasyonu ben uydurdum ve "cuk" diye oturuyor bu filmde. İzlanda' nın soğuk ikliminde, dağların arasında tek başına, karnı aç bir palyaço başka ne yapabilir ki! Tabi ki doğaya adapte olacak. Bireysel bir adaptasyon biraz ilahi gibi geliyor kulağa. Tamam buldum, olsa olsa bu bir ilahi adaptasyon olabilir.
Her şey, çocuğunun doğum günü partisine gelemeyecek bir babanın palyaço kılığına girmesiyle başlıyor. Ne kadar kutsal bir görev. Her baba senin gibi olsa keşke Mr. Kent. Aceleyle bir kostüm bulması gerek. Arıyor, tarıyor eski bir sandıktan çıkan görkemli bir palyaço elbisesi karşısına çıkıveriyor. Partiye katılmak için bir neden yok artık. Her şey çok güzel gidiyor, parti başarıyla sonuçlandığına göre kostümlerini çıkarabilir. Asıl partinin şimdi başladığını görür gibiyim. Aldı eline maket bıçağını, kostümü keserek çıkarmaya çalışıyor çünkü, kostüm üzerine yapıştı ve gittikçe daha da beter bütünleşiyor vücuduyla. Dur bir dakika! Yoksa peruk da mı kafasına yapıştı. Ya takma kırmızı burun. Onu da penseyle çıkarmak gerek. Hayır! Bu kostüm üzerinden çıkmayacak ölene kadar ya da öldürene dek.
Her yer çocuk sesi. Dayanamıyorum bu seslere. Gidin, uzaklaşın buradan. Çocuk görmek istemiyorum. Sadece yemek istiyorum, taze ilkokul çocukları tam damağıma göre. Sen bu değilsin Mr. Kent. Şeytan seni ele geçirmiş durumda.
Filmin dram yönünü yine bir yerden yakaladım. Çocuğunu eğlendirmek, hayallerini kırmamak adına çocuğunun doğum günü partisine palyaço olarak iştirak eden bir babadan bahsediyorum. Mr. Kent böyle bir davranış sergilediği için yönetmen tarafından cezaya çarptırılmış. Dramdan, korkuya doğru hızlı bir geçiş yapmış. Film, saf korku filmi değil ancak kanlı, vahşet sahnelerini bol miktarda içeriyor. Yönetmenin korkutma yöntemi ısırmak üzerine. Palyaçomuz kurbanlarını bol bol ısırıyor ve bu da artı puanı hanesine yazdırıyor.
Bu filmi izlerken çocuklarımızın yanımızda olmasına izin vermeyelim. Onların, güzel hikayelere ihtiyaçları var. Delicesine karnı guruldayan, aç mı aç bir palyaço izlemek bünyesinde ciddi hasarlara yol açabilir. Dünyalarını karartmayalım.
İyi seyirler.
0 yorum :
Yorum Gönder