Jaws [1975]

Yönetmen koltuğunda Steven Spielberg'ün oturduğu 1975 yapımı Jaws, korku-gerilim sinemasına yeni bir alt tür yaratmış, kült mertebesine erişmiş efsanevi filmlerden biridir. Aradan geçen yaklaşık kırk yıl içinde katil köpek balığı hikayesi üzerine inşa edilmiş olan filmleri bir araştırdığınızda ne demek istediğimi daha rahat anlayacaksınız. İşte türe öncülük yapan Jaws, etkileyici hikayesi ile bir nesli denizden soğutan filmlerin başında gelmektedir.

Gelelim filmin hikayesine. Geçimini turizmden sağlayan Amity Adası sakinleri için yılın en kazançlı günü olan 4 Temmuz'a bir kaç gün kalmıştır. Ada sakinleri tüm hazırlıklarını yapmış ve artık gelecek olan turistlerin yolunu gözlemektedir. Ancak ada civarında bulunan bir kaç ceset, Şerif Brody ( Roy Scheider ) ve Belediye Başkanı Vaughn'un ( Murray Hamilton ) tadını kaçırır. Cesetlerin paramparça olması ise büyük bir köpek balığı saldırısına işaret etmektedir. Sahilleri kapatıp, köpek balığını avlama planları yapan Şerif Brody, Başkan Vaughn engeline takılacaktır. Zira Başkan Vaughn, sahillerin kapanması durumunda ada halkının zor duruma düşeceğini savunmaktadır. Kısa bir süre sonra ada civarında büyük sayılabilecek bir köpek balığı avlanır. Başkan Vaughn için sorun çözülmüştür. Ancak adada bulunan deniz bilimci Hooper ( Richard Dreyfuss ), yakalanmış olan köpek balığının bulunmuş olan cesetlerden sorumlu olmadığını düşünmektedir. Günler geçer ve adaya turist akını başlar. Başlarda her şey iyi görünmektedir. Ancak devasa boyutlardaki bir köpek balığının dişlerini göstermesi ve adada bulunan turistlere saldırması ile her şey alt üst olacaktır. Şerif Brody, Hooper ve yılların deniz kurdu Quint ( Robert Shaw ) köpek balığını avlamak üzere denize açılır. Ancak kimin av kimin avcı olacağı belli değildir.

Yukarıda da belirtmiş olduğum üzere korku-gerilim sinemasına yeni bir alt tür kazandıran film, etkileyici hikayesi ile adeta bir nesli denize küstürmüştür. Basit ancak etkileyici hikayesi filmin en büyük artısıdır düşüncesindeyim. Başlardaki gerilimli yapısı ile izleyiciyi kendisine bağlamayı başaran film, hikayenin ilerlemesi ile birlikte daha hareketli bir yapıya bürünmektedir. Gerilim ve aksiyon dengesi gayet iyi bir şekilde kurulmuştur düşüncesindeyim.

Çekildiği 1975 yılına göre başarılı sayılabilecek görsel efektlere sahip olan film, bu açıdan da iyi bir iş çıkarmıştır. Görselliğin yanında filmin etkisini artıran bir diğer unsur ise akıllara kazınmış olan film müziğidir.

Sonuç olarak türünün öncüsü ve benim için hala en iyisi olan bu kült filmi mutlaka izlemelisiniz.