Son zamanlarda orijinal konu bulmakta zorlanan Hollywood sineması için çocuk masalları iyi birer esin kaynağı olmaya başladı. Son bir iki yıl içinde Hansel ve Gretel, Dev Avcısı Jack, Sindirella, Kız ve Kurt gibi pek çok çocuk masalı sinemaya uyarlanmış durumda. İşte bu furyanın bir diğer örneği de yönetmenliğini Rupert Sanders'ın yapmış olduğu Snow White and the Huntsman - Pamuk Prenses ve Avcı filmidir.
Kısaca filmin konusundan bahsetmek gerekirse. Uzak bir krallıkta soğuk bir kış günü kraliçe, sarayın bahçesinde açmış olan bir gül görür. Gülü eline aldığında gülün dikenleri eline batar ve yere üç damla kan düşer. Sonrasında kraliçe bir dilekte bulunur: Yerdeki kar gibi saf ve güzel, soğukta açmış bu gül gibi dirayetli ve de yere düşen kan damlaları gibi kırmızı yanakları olan bir kız çocuğu doğurmak. Kraliçenin bu isteği yerine gelir ve bir yıl sonrasında bir kız çocuğu doğurur. Aradan geçen zamanda kız çocuğu krallığın en güzel kızı haline dönüşür. Pamuk ( Kristen Stewart ) on yaşına geldiğine annesi hastalığa yenik düşer ve ölür. Kral ise karısının ölümü üzerine perişan durumdadır. Bu zayıflığı fırsat bilen karanlık bir ordu krallığa saldırır. Ordu yok edilir. Tek bir kişi hayatta kalmıştır. O da karanlık ordunun esiri olan Ravenna ( Charlize Theron ) isimli dünyalar güzeli bir kadındır. Kral, Ravenna'yı görür görmek aşık olur ve ertesi gün Ravenna ile evlenir. Aynı gece Ravenna, kralı öldürür ve krallığı ele geçirir. Pamuk ise yıllar sürecek olan bir zindan hayatı yaşamaya başlar. Aslında Ravenna, genç kızların gençlikleri ile beslenen ve dünyanın en güzel kadını olduğu sürece sınırsız güçlere sahip olan bir cadıdır. Ravenna'nın hükümdarlığında krallıkta yaşam yavaş yavaş yok olmaya başlar. Toprak zehirlenir, ormanlar yok olur. İnsanlar korkudan itaat etmek zorunda kalır. Yıllar geçer ve Pamuk genç kızlığa ilk adımlarını atar. Bu arada Ravenna da gider zayıflamaktadır. Meşhur aynadan aldığı cevap basittir. Artık Ravenna dünyanın en güzel kadını değildir. Ayna, dünyanın en güzel kadını olan Pamuk'un kalbini ele geçirmesi durumunda Ravenna'nın ölümsüz olacağı ve her daim genç kalacağı kehanetinde bulunur. Bu arada Pamuk bir şekilde hapis tutulduğu zindandan kaçar. Bir taraftan babasının intikamını almak diğer taraftan da krallığı kurtarmak için ölüm kalım mücadelesi vermek zorunda kalan Pamuk'a isimsiz bir avcı ( Chris Hemsworth ) ve de 7 adet cüce yardımcı olacaktır.
Hikaye olarak bir çocuk masalından uyarlanmış olsa da filmin son derece karanlık bir hikaye anlatımına sahip olduğunu söylemek isterim. Diğer taraftan filmde dram ve aksiyon ögelerinin başarılı bir şekilde harmanlanmış olduğunu ancak mizah unsuruna yer verilmemiş olmasının büyük bir eksi olarak karşımıza çıktığını rahatlıkta söyleyebilirm. Film bu bakımdan hikayeyi çok ciddiye almıştır. Genel olarak kendisini izlettirmeyi başarsa da mizahın olmaması filmi zaman zaman sıkıcı bir yapıya büründürmüştür.
Karanlık orman başta olmak üzere dış mekan tasarımları, görsel efektler ve kostümler belki de filmin en önemli artıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada da özellikle Charlize Theron'un kostümlerinin filme ayrı bir hava kattığını belirtmek isterim.
Gelelim filmin benim için en olumsuz noktasına. Katılırsınız katılmazsınız ancak benim için dünyanın belki de en güzel kadını olan Charlize Theron aynaya "dünyanın en güzel kadını kim ?" diye soracak; o ayna da senden güzeli Kristen Stewart diyecek. Tamam filmi izlediğinizde, filmi sırtlayan karakterin Ravenna olduğunu ve bu sebeple Charlize Theron seçiminin doğru bir tercih olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak dediğim gibi Charlize Theron kraliçe iken ondan güzeli prensesin Kristen Stewart olması filmin inandırıcılığını temelden sarsmaktadır.
Sonuç olarak vakit geçirmelik bir film arıyorsanız izleyebilirsiniz. Ancak diğer masal uyarlaması filmlerden özellikle "Hansel ve Gretel" ile "Dev Avcısı Jack" filmlerinden bir kaç adım geride olduğunu da belirtmek isterim.
0 yorum :
Yorum Gönder