İlaç sektörü, belki de insanların kendisine mahkum eden sektörlerin başında geliyor. Hastalanan insanlar tedaviyi alıp almamakta her ne kadar serbest olsalar da tedavi gören insanların, devletin izin verdiği ve doktorlarının yazmış olduğu ilaçlar dışında herhangi bir ilaç kullandığına da şahit olmadım. Sektörde dönen paranın büyüklüğünü de düşündüğünüzde sanki insan hayatı ikinci plana atılmaktadır düşüncesi maalesef bende ağır basmaktadır.
Neyse lafı fazla uzatmadan filmimizin konusundan bahsedelim. Ron Woodroof ( Matthew McConaughey ) alkol, sigara, uyuşturucu ve cinsellik üzerine kurulu bir hayat yaşamakta olan, ileri derecede homofobik, rodeo düşkünü Dallaslı bir elektrikçidir. Bir gün iş yerinde geçirdiği kaza sonrasında hastaneye kaldırılan Ron, burada aids olduğunu öğrenir. Doktorlar kendisine en fazla 30 gün ömür biçmiştir. Bu arada Amerika'da aids tedavisinde kullanılabilecek herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak AZT isimli bir ilacın insanlar üzerinde araştırılmasının izni alınmıştır. Ki ilaç şirketi ve Amerikan Sağlık Bakanlığı bu ilacın insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğunu duyurmuşlardır. Ron, bir şekilde bu AZT ilacına ulaşır. Fakat bu ilaç açıklananların aksine aids hastalarını kısa zamanda ölümün eşiğine getirmektedir. Ron, çareyi Amerika'da onaylı olmayan ilaçlarda aramaktadır. Meksika'da lisansı elinden alınmış bir doktor ile temasa geçen Ron, doktorun verdiği ilaçlarla hayata tutunmaktadır. Kendisi gibi hasta olan insanlara da bu ilaçları temin etmeye başlayan Ron, kısa zamanda pek çok insanın ümidi olur. Ancak satış amaçlı ülkeye ilaç sokmak mümkün olmadığından ve ayrıca sokaklarda ilaç satmak riskli olduğundan farklı bir organizasyon kurulur. Dallas Buyers Club / Sınırsızlar Kulübü adı altında bir dernek kuran Ron, üyelik aidatı toplamakta ve üyelerine ilaçları bedava vermektedir. Ancak bu durum Sağlık Bakanlığının ve ilaç şirketlerinin tepkisini çeker. Bakanlık ve şirketler Ron ile uğraşmaktayken Ron da boş durmaz. O da hayatta kalmak için Bakanlık ve şirketlere karşı büyük bir savaşa girişir.
Filmin belki de benim için en büyük artısı, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen bir insanın son günlerini dramatize edilmiş bir şekilde anlatmayı tercih etmemiş olmasıdır. İzleyiciyi ağlatmak yerine gerçekleri tüm gerçekliği ile gözler önüne sermeye çalışması ve bunu yaparken de pek çok sektörü eleştirmekten korkmaması filmin en önemli artısı olarak karşımıza çıkıyor. Diğer taraftan film, tek bir kişinin bile var olan yanlışlıklara karşı direnmesi ve savaşmasının önemli olduğunu, bu mücadelenin ileride önemli değişikliklere neden olabileceğini anlatmaya çalışıyor.
Oyunculuk olarak Matthew McConaughey'in üst düzey bir performans sergilediğini, Jared Leto'nun yan rolde sağlam bir oyunculuk sergilediğini belirtmek isterim.
Film; alkol, sigara, uyuşturucu ve cinsellik üzerine kurulu olduğundan dolayı bu sahnelere sıklıkla yer verildiğini belirtmek isterim.
Filmin, en iyi film de dahil altı dalda Oscar'a aday olduğunu ve ayrıca Oscar dışında pek çok ödüle layık görüldüğünü de belirtmek isterim. Matthew McConaughey'in bu filmdeki performansı ile Altın Küre'de En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü almış olduğunu söylemeliyim.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biridir. İzlemediyseniz şiddetle tavsiye ederim.
Neyse lafı fazla uzatmadan filmimizin konusundan bahsedelim. Ron Woodroof ( Matthew McConaughey ) alkol, sigara, uyuşturucu ve cinsellik üzerine kurulu bir hayat yaşamakta olan, ileri derecede homofobik, rodeo düşkünü Dallaslı bir elektrikçidir. Bir gün iş yerinde geçirdiği kaza sonrasında hastaneye kaldırılan Ron, burada aids olduğunu öğrenir. Doktorlar kendisine en fazla 30 gün ömür biçmiştir. Bu arada Amerika'da aids tedavisinde kullanılabilecek herhangi bir ilaç bulunmamaktadır. Ancak AZT isimli bir ilacın insanlar üzerinde araştırılmasının izni alınmıştır. Ki ilaç şirketi ve Amerikan Sağlık Bakanlığı bu ilacın insanlar üzerinde olumlu etkileri olduğunu duyurmuşlardır. Ron, bir şekilde bu AZT ilacına ulaşır. Fakat bu ilaç açıklananların aksine aids hastalarını kısa zamanda ölümün eşiğine getirmektedir. Ron, çareyi Amerika'da onaylı olmayan ilaçlarda aramaktadır. Meksika'da lisansı elinden alınmış bir doktor ile temasa geçen Ron, doktorun verdiği ilaçlarla hayata tutunmaktadır. Kendisi gibi hasta olan insanlara da bu ilaçları temin etmeye başlayan Ron, kısa zamanda pek çok insanın ümidi olur. Ancak satış amaçlı ülkeye ilaç sokmak mümkün olmadığından ve ayrıca sokaklarda ilaç satmak riskli olduğundan farklı bir organizasyon kurulur. Dallas Buyers Club / Sınırsızlar Kulübü adı altında bir dernek kuran Ron, üyelik aidatı toplamakta ve üyelerine ilaçları bedava vermektedir. Ancak bu durum Sağlık Bakanlığının ve ilaç şirketlerinin tepkisini çeker. Bakanlık ve şirketler Ron ile uğraşmaktayken Ron da boş durmaz. O da hayatta kalmak için Bakanlık ve şirketlere karşı büyük bir savaşa girişir.
Filmin belki de benim için en büyük artısı, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenen bir insanın son günlerini dramatize edilmiş bir şekilde anlatmayı tercih etmemiş olmasıdır. İzleyiciyi ağlatmak yerine gerçekleri tüm gerçekliği ile gözler önüne sermeye çalışması ve bunu yaparken de pek çok sektörü eleştirmekten korkmaması filmin en önemli artısı olarak karşımıza çıkıyor. Diğer taraftan film, tek bir kişinin bile var olan yanlışlıklara karşı direnmesi ve savaşmasının önemli olduğunu, bu mücadelenin ileride önemli değişikliklere neden olabileceğini anlatmaya çalışıyor.
Oyunculuk olarak Matthew McConaughey'in üst düzey bir performans sergilediğini, Jared Leto'nun yan rolde sağlam bir oyunculuk sergilediğini belirtmek isterim.
Film; alkol, sigara, uyuşturucu ve cinsellik üzerine kurulu olduğundan dolayı bu sahnelere sıklıkla yer verildiğini belirtmek isterim.
Filmin, en iyi film de dahil altı dalda Oscar'a aday olduğunu ve ayrıca Oscar dışında pek çok ödüle layık görüldüğünü de belirtmek isterim. Matthew McConaughey'in bu filmdeki performansı ile Altın Küre'de En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü almış olduğunu söylemeliyim.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biridir. İzlemediyseniz şiddetle tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder